Obstetrikte ağrı tedavisi
"Obstetrik anestezi ve analjezi, anestezi uygulamalarında iki hastanın aynı anda bakıldığı tek alandır."
Bir anne adayı ağrı tedavisi gördüğünde, hekimler, hemşireler ve ebelerden oluşan bir disiplinler arası ekip, iki hastanın sağlığı ile ilgilenir (anne ve doğmamış çocuk). Obstetrik alanındaki yeterli ağrı yönetimi yalnızca teknik açıdan değil, aynı zamanda medikal sonucun, ilgili risklerin ve ağrı algısının anlaşılması açısından da temel değişikliklere uğramıştır.
Mükemmel bir dünyada doğal ve seçmeli doğum arasındaki fark yeterli olurken, gerçek hayatta öngörülemeyen durumlar anne ve doğmamış çocuğuna ilişkin riskleri artırabilir ve potansiyel olarak acil bir duruma yol açabilir. Sağlık koşulları, büyük ölçüde uygun analjezi yöntemini ve "vajinal ve sezaryen doğum" arasında yapılacak seçimi belirler. Ayrıca, kültürel geçmiş, uzman tavsiyeleri ve bireysel deneyimler gibi faktörler, bu konuda önemli rol oynamaktadır.
Modern ağrı yönetimi, işin başlangıcıdan başlayıp, dilatasyon ve ekspulsiyon aşamalarını kapsayarak, sezaryen yarasının tedavisiyle sona eren holistik bir yaklaşım sunar. Akıllı ürün çözümleri, hamile kadının azalmış veya sınırlı ağrı ile en rahat ortamda doğum yapmasına olanak sağlar.
Reçete
Reçete
Anestezi ve analjeziye ilişkin uygun yaklaşım, klinik durum, hastanın koşulları ve tercihleri ile birlikte planlı prosedüre dayanarak kararlaştırılmalıdır.
Lokal Anestetikler
Lokal Anestetikler (LA) sinir iletimine müdahale etme yoluyla ağrıyı hafifletir veya önlerler. Esas olarak rejyonal anestezide kullanılan LA'ler üç kategoride incelenebilir: kısa etkili (45-90 dakika), orta süreli (90-180 dk), ve uzun etkili (4-18 saat). Bu tekniklerin hastalar için daha iyi sonuçlar sağladığı aşikar olduğundan, rejyonal anesteziye olan talep ve düşen rol artmaya devam edecektir.
Hasta Girişimi
Hasta Girişimi
Obstetrik alanında anestezi ve analjezi tedavilerine hasta girişimi seçim yöntemine bağlıdır: Nöraksiyal yaklaşımlar doğru katmanda vertebral kanala girişim gerektirirken(epidural veya subaraknoidal bölge), TIVA(total intravenöz anestezi) kullanılan genel anestezide venöz girişim zorunludur.
Girişim yollarına ilaveten, ilave infüzyon tedavisini yönetmek ve potansiyel olarak meydana gelen acil durumlar için periferik venöz girişim belirtilir.
Hazırlık
Hazırlık
Ameliyata hazırlıkta, nöraksiyal iğneler ile kateterlerin başarılı bir şekilde yerleştirilmesi için, hastanın doğru şekilde konumlandırılması ön koşuldur. Anestezi prosedürünü gerçekleştirmek için gerekli tüm ürünleri içeren özel prosedür kitleri(örtülerden dezenfektan ve iğne, kateter, ara parça ve sargıya kadar) daha güvenli ve etkili bir ortam sunar.
Normalde hastanenin eczanesinden sağlanan veya serviste hazırlanan sürekli infüzyon (ör. önceden doldurulmuş elastomerik pompa ile), işin başlangıcından hasta çıkışına kadar yeterli ağrı yönetiminde kullanılabilir.
Uygulama
Uygulama
Anestezi ve analjezinin uygulanması büyük ölçüde seçilen yaklaşıma bağlıdır: Nöraksiyal yöntemler lokal anestezinin doğru şekilde konumlandırılmış iğneye veya katetere tek vuruşta, aralıklı bolus veya sürekli infüzyon tekniğiyle zerk edilmesini gerektirir. Hedef Kontrollü İnfüzyon için akıllı pompa ve algoritmaların kullanıldığı anestezi tekniği olan TIVA ile acil durumların yönetilmesi uygulamayı daha güvenli ve kolay kılar.
Hasta Çıkışı
Hasta Çıkışı
Doğumdan sonra, kadınlar yeni doğan bebekleriyle ilgilenmek isterler. Bu, yetersiz postoperatif ağrı yönetimiyle engellenmemelidir, özellikle de sezaryen doğum sonrasında. Sürekli yara infüzyonu ve periferik sinir blokları (TAP bloku) gibi yeni tekniklerle kombinasyon halindeki multimodal ağrı yönetimi, iyileşme sürecindeki konfor düzeyini artırır.