Olası tedavi seçenekleri
Diğer risk faktörlerini tedavi etmek için yaşam tarzında değişiklikler yapmak veya ilaç kullanmak genetik etkileri sıklıkla azaltabilir ve CAD gelişimini önleyebilir.
Koroner arter hastalığı (CAD) tedavisi, aşağıdakilerden birini veya birden fazlasını içerebilir.
Yaşam tarzında değişiklikler
- Düzenli fiziksel aktivite veya egzersiz rejimi (birine karar vermeden önce bir doktora danışın)
- Sigarayı bırakmak veya pasif içicilikten kaçınmak
- Etkin stres yönetimi
Medikasyonlar
- Kalp üzerindeki "iş yükünü" azaltmak ve CAD semptomlarını hafifletmek
- Kolesterol ve kan basıncını düşürmek ve kontrol etmek
- Kan pıhtılarını önlemek
- Tıbbi prosedürlere olan ihtiyacı önlemek veya geciktirmek
Doktorla yapılan görüşmeler, olası uygun tıbbi tedavilerin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.
Tıbbi Prosedürler
- Anjiyoplasti, tıkalı veya daralmış koroner arterlerin açılması prosedürüdür. Ucunda bir balon veya başka bir aparat bulunan ince bir tüp, kan damarından geçirilerek tıkalı veya daralmış koroner artere ulaştırılır. Yerleştikten sonra, balon plağı arter duvarının dışına itmek için şişirilir. Bu işlem arteri genişletir ve kan akışını düzeltir.
- Koroner arter baypas grefti veya halk arasında baypas ameliyatı olarak bilinen bu işlemde, daralan koroner arterleri "baypas" etmek için vücudun diğer bölgelerindeki arterler veya damarlar kullanılır.
- İlaç kaplı (istenmeyen hücre büyümesini önleyen anti-proliferatif ilaç olan Paxlitaxel) küçük tel tüp (stent) ameliyattan sonra arteri açık tutmak için artere yerleştirilir (ilaç salınımlı stent / DES). Ancak çalışmalar, DES etkilerinin yalnızca kısa süreli olduğunu ve DES ile tedavi edilen hastaların %5 ila %25'inde DES implikasyonu ve restenoz belirtilerinin görüldüğünü veya 6 ay sonra arterlerin yeniden daraldığını kanıtlamıştır.
- DCB (ilaç kaplı balon), DES'in aksine CAD için potansiyel alternatif bir tedavidir. Koroner balonla birlikte stentle ilaç verilmesine (çıplak metal stent) ilişkin aynı temel kavram ve dolayısıyla DCB'yi birleştirir. Biorezorbabl polimer içermeyen ilaç taşıyıcı matrise sahip olduğundan, işlem sonrasında ardında tel örgü bırakmaz. Bu matris kavramı, ilacın vaktinden önce "yıkanmasını" etkin bir şekilde önler.
Doktorla yapılan görüşmeler, mevcut tedavilerin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.